İnsanın Genç Kalmasını Sağlayacak Gıdalar Var Mıdır?

0
492

İnsan, varolduğu günden bu yana yaşlanmayı geciktirme çabası içindedir, “gençlik pınarı” arayışlarını sürdürmektedir. Ancak, şimdiye kadar genç kalmayı sağlayıcı sihirli bir gıda ya da başka bir faktör bulunamamıştır.

Yapılan araştırmalarda, yaşlılığı geciktirme açısından umut verici olarak düşük kalorili, buna karşılık C, E, B-6, B-12 vitaminleri, beta-karoten, folik asit, kalsiyum gibi besin öğelerini bolca içeren bir diyet ortaya çıkmaktadır.

Bu besin öğelerinin birçoğu bağışıklık sisteminin güçlü tutulmasında rol oynamaktadır. Genellikle yaş ilerledikçe vücudun bağışıklığı azalmakta, dolayısıyla hem bakteri ve virüslerden kaynaklanan hastalıklar, hem de kanser, kalp, romatizma gibi hastalıklar yaşlılıkta daha çok ortaya çıkmaktadır. Sözü geçen besin öğelerinin bir kısmı ise aynı zamanda anti-oksidan olarak görev görürler. Beta-karoten, C ve E vitaminleri, yaşlanmayı hızlandıran ve birçok hastalığa neden olan serbest radikallerle savaşırlar.

Araştırmacılar, bu besin öğelerinin alımının yaşlandıktan sonra değil de orta yaştayken artırılmasının yaşlanma sürecini geciktireceğini belirtmektedir. Tabii ki iyi beslenmenin bebeklikten yaşlılığa kadr tüm yaşam boyu uygulanması gerekmektedir. Ancak, ne yazık ki hemen her toplumda en kötü beslenen gruplar arasında yaşlılar vardır.

Bunun nedenleri şunlar olabilir:

  • İştah, tat ve koku duyuları yaşla azalır.
  • Diş sorunları nedeniyle çiğneme zorlaşabilir.
  • Mide yanması, hazımsızlık, kabızlık gibi sindirim sorunları artabilir.
  • Alışveriş ve yemek hazırlama sorun olmaya başlar.
  • Ekonomik zorluk içindeki yaşlıların besleyici gıda satın almaları zorlaşır.

Yaşlılıktaki en önemli sorunlardan biri de kilo almadır. Yaşla birlikte hareketin ve kas kütlesinin azalması ve metabolizmanın yavaşlaması vücudun enerji harcamasını azaltır. Eğer gençliğimizdeki miktarda yemeye devam edersek ve egzersiz yapma alışkanlığımız da yoksa şişmanlama kaçınılmaz olur. Şişmanlık kalp, şeker, tansiyon, hatta kanser gibi birçok hastalığın riskini artırmaktadır.

50 yaşın üzerindeki her 10 yıl için kalorinin %10 azaltılmasının sağlığa olumlu etkisi olacaktır. Örneğin, 50 yaşında 1800 Kalorilik bir diyet alıyorsak, bu 60 yaşında yaklaşık 1600, 70 yaşında da 1400 Kaloriye düşmelidir.

Yaşlılıkta vitamin ve minerallerin birçoğuna gereksinim artar. Bunun nedenlerinden biri, yaşlandıkça besin öğelerinin vücuttaki kullanımlarının azalmasıdır. Aldığımız vitamin ve mineralleri azaltmadan kaloriyi düşürmek için daha çok meyve, sebze, kepekli tahıllar yememiz gerekir. Eğer az yemekte zorlanıyorsak, hareketimizi artırmakta yarar vardır. Egzersiz aynı zamanda besin öğelerinin de daha iyi kullanılmasını sağlar. Örneğin, düzenli egzersiz yapıldığı zaman alınan kalsiyum kemiklere daha etkin olarak yerleşir.

Yaşlılıkta yağlı gıdaları azaltmak gerekir. Ancak, çok az yağ tüketimi yağda çözünen vitaminlerin emilimini azaltabilir. Yaşlanmayı engellemede özellikle rolü olan E vitaminini yeterince aldığımızdan emin olmak için, natürel zeytin yağı, fındık, fıstık, badem, ceviz gibi E vitamini içeren kuruyemişler ve yeşil yapraklı sebzeleri ihmal etmemeliyiz.

Laboratuar hayvanları üzerindeki araştırmalar, zayıf olmanın yaşamı uzattığını göstermiştir. Kalori kısıtlamasının yaşam süresini uzatması, vücut işlevlerinin ve organlarının çalışmasını yavaşlatmasına, bağışıklık sisteminin yaşlanmasının gecikmesine ve insülin gibi bazı hormonların salgılanmasının azalmasına bağlanmaktadır. İnsanlarda da düşük kalorili bir diyetle beslenmenin yaşamı uzatıp uzatmadığı tam bilinmemektedir. Yine de kesin olan şey, şişmanlığın sağlık açısından zayıflıktan daha zararlı olduğudur.

Yaşlandıkça kilo almaktan yakınanların dikkat etmeleri gereken bir nokta, zayıflama diyeti yaparken kas kütlesini kaybetmemeye çalışmaktır. Kontrolsüz ve egzersiz yapılmadan uygulanan zayıflama diyetlerinde genellikle kas dokusu da kaybedilmektedir. Oysa diyetle birlikte egzersiz de yapılırsa yalnızca yağ yakılmakta, kas kütlesi korunmaktadır. Kas daha çok enerji harcadığından zayıflama daha kolay olmaktadır.

Özetle sağlıklı yaşlanma için şu ipuçlarını verebiliriz:

  • Yağ, şeker ve tuz tüketiminizi azaltın.
  • Günde 8-10 bardak su için, diyet lifi içeren gıdaları bolca tüketin.
  • Antioksidan vitaminleri ve B vitaminlerini almayı ihmal etmeyin.
  • Bol kalsiyumlu gıdalar yiyin, hareketli olun, haftada en az 2-3 kez açık havada yürüyün.
  • Yemeklerinizi zevk alarak yiyin.
  • Yaşama dört elle sarılın ve stresiniz varsa azaltmaya çalışın. Günümüzde stresli bir yaşam, çoğumuz için kaçınılmazdır. Yine de stresle baş edebilmenin ve stresi azaltmanın yollarını bulmaya çalışın ve stresin sağlınızı elinizden almasına izin vermeyin.
KaynakProf. Dr. Aysel Kavas, 'Doğru Beslenme'
Avatar
Şifa, Doğa'dan gelir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz