Tamamlayıcı Tıp Nedir?

0
728

Doğaya bakmayı unuttuysak, şöyle bir etrafa göz atalım. Güzel bir gülün kokusundan, kardelen çiçeğinden, üstü zeytinlerle dolu bir zeytin dalından, denizin dibindeki renkli mercanlardan, mis kokulu limon çiçeğinden, huzur dolu bir çam ağacından, bir ulu çınardan, taze sıkılmış portakal suyundan, egzotik bir orkideden daha güzel ne olabilir ki? Yüce Yaradan bize bunları bir sevgi ve güzellikler yumağı halinde sundu. Gerçek şifa ve sağlık için belki de ilk yapmamız gereken, bizim de bu hediyeleri sevgiyle kabul etmemiz ve elde ettiğimiz sağlık sonucu oluşan pozitif enerjiye bilgelik katarak diğer insanlara yararlı olmamızdır.

Sağlık açısından dünyada en bilinçli toplum olarak kabul edilen Almanların özellikle son on yılda ağırlıklı olarak doğal tıp yöntemlerini tercih etmeleri, klasik tıbbı ise daha az kullanmaya başlamaları dünyadaki bu değişikliğin önemli bir işaretidir. Artık biliyoruz ki, modern ilaç sanayinin çok etkili ve başarılı kabul ettiği bir ilaç, birkaç sene içerisinde yan etkilerinden dolayı kullanımdan kalkabilmekte ya da daha karlı yeni bir ilaç yüzünden arka plana itilebilmektedir. Oysa doğal tıp yöntemleri içinde yer alan bitkilerin büyük bölümü binlerce yıldan beri kullanılan, çoğu güvenilir ve yan etkileri oldukça az olan şifa kaynaklarıdır. Bugün bilim dünyasında pek çok kişi, ilaç araştırmalarının ve deneylerinin ticari kaygılardan da etkilenebildiğini ve her zaman çok objektif ve dürüst olamayacağını bilmektedir.

Yaşamda her zaman elimizde bir alternatif olmalıdır. Ne yazık ki ülkemizde, biz doktorların doğal tıp yöntemlerine karşı önyargılı yaklaşımları ve daha da kötüsü tıp fakültelerinde bu güncel tedavilerin ve yeni ilgi alanlarının hiç öğretilmemesi, doktorların ve tıp camiasının bu konuda çok bilgisiz kalmasına neden olmuştur. Doktorların bu konuyla ilgili önyargıları ortadan kaldırması ve klasik tedavilere ek olarak ciddi bir artı sağlayacak bu yöntemleri de öğrenip uygulaması hastalarına büyük yarar sağlayacaktır.

Unutmamak gerekir ki, bitkisel tedavilerde amaç, tedavi edici hekimlikten çok koruyucu hekimliktir. Çünkü bir kere ciddi bir hastalığa yakalandıktan sonra tedavi hem zor hem masraflıdır, ayrıca başarı oranı düşüktür. Oysa hastalanmadan önce sağlığı korumaya yönelik doğal yöntemleri uygulamak ucuz, pratik ve yan etkisizdir. Esas amaç, hastalanmayı beklemek değil, hastalanmadan sağlığımıza sahip çıkmak ve onu korumaktır.

Eskiden Çin’de aile doktorları, kendilerine bağlı olan aileler hastalanmadığı sürece maaşlarını alıyorlarmış. Eğer ailede hastalanma olursa maaşları kesiliyormuş. Şimdiki mantık ise bunun tam tersi: damarların tıkanması, tümör gelişmesi, tansiyonun fırlaması, eklemlerin dejenere olması bekleniyor ve hastalık başlayınca tedaviye başlanıyor. Bu, tabi ki çok yanlıştır; önemli olan sorunlar baş göstermeden, oluşmalarını engellemeye çalışmaktır.

Artık ülkemizdeki doktorlar ve tıp camiasının da, ister yanında ister karşısında olsunlar, bu bilgileri öğrenme zamanı gelmiştir. Tıp fakültelerinde öğrendiklerimizin dışında da çok işe yarayan, etkili tedavi yöntemleri vardır ve bunların öğrenilmemesi büyük bir kayıptır. Diğer yandan bu, hastaların zaten kullanmakta oldukları doğal preparatları doktorlarından saklamaya çalışmasıyla ortaya çıkacak zararlı durumların da doktor kontrolüne girmesini sağlayacaktır.

Ancak burada önemle üstünde durulması gereken nokta şudur ki, yaşamda hiçbir konunun yobazı olmamak gerekir. Nasıl ki yalnızca kimyasal ilaçlarla tedavi bazen eksik veya yanlış olabiliyorsa, yalnızca doğal ve bitkisel tedavilerde ısrar etmek de yanlış olabilir.

Tamamlayıcı tıp artık bütün dünyada ve yavaş yavaş ülkemizde kabul edilen bir gerçektir. Bunu yok saymak ve bu yöntemleri tümden reddetmek doğanın teknolojisini ve Yaradan’ın gücünü hiçe saymak olur ki kendini doğadan ve Yaradan’dan daha üstün gören insanların ruhsal evrim sürecindeki deneyimleri, tarih boyunca oldukça sert olmuştur.

Uygulamada en doğru görünen yaklaşım ise, tamamlayıcı tıp sistemlerinin, Batı tıbbıyla kombine edilerek tedaviye dahil edilmesi ve uygulanmasıdır.

KaynakDr. Ender Saraç, 'Doğanın Şifalı Eli'
Avatar
Şifa, Doğa'dan gelir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz