Kendine Hakim Olma Sanatı

0
6657

Günlük yaşamda en gerekli olan sözlere ve eyleme hakim olmaktır, zira insan içsel bir dürtüyle kışkırtılarak otomatik olarak bir söz sarfediverir. Sonradan bunu söylememesi veya belki de farklı bir şekilde söylemesi gerektiğini keşfeder. Eylem için de aynısı geçerlidir. İnsan bir şeyi yaptıktan sonra “Böyle yapmamalıydım” diye hisseder ya da “Daha farklı yapmalıydım” diye düşünür; fakat bir kez yaptıktan sonra bunu başka türlü yapmak için artık çok geçtir.

İnsanın doğasında kendini ifade etmek için içsel bir dürtü vardır ve bu dürtü kişi iyice düşünmeden önce, deyim yerindeyse, ağzından bir sözcüğü itip çıkartır. Ve bütün bunlar kişinin kendi üstündeki hakimiyetinin eksik olduğunu gösterir. Bu aynı zamanda asabiyetin de işaretidir. Kişi çoğunlukla daha konuşmayı bitirmemiş olan birine yanıt vermeye çalışır; bir cümle tamamlanmadan yanıt verilir. Tamamlanmamış bir düşünceye verilen böyle bir yanıt, çoğunlukla doğru değildir. Genellikle bu tür durumlarda olan, kişinin yaşamda dışarıdan gelen her şeyi fazlasıyla yüreğine alması ve dış etkilerin olması gerektiğinden daha derinlerine işlemesine izin vermesidir. Bu şekilde kişi duyarlı hale gelir ve bundan da asabiyet doğar.

Günlük hayatta kişinin yaptığı her şeyde kendine hakim olması için yapılacak en iyi şey, kişinin doğasında belli bir miktar kayıtsızlık geliştirmesidir. Kişi kendisine söylenen her söze tüm varlığını altüst edecek, dengesini bozacak ve irade gücünü alacak kadar önem atfetmemelidir. Mühim olan şeyler vardır, fakat günlük hayatta çok mühim olmayan pek çok şey de vardır ve kişi genellikle bunların gereksiz yere üstünde durma eğilimindedir.

Bağımsızlığa kayıtsızlıkla ulaşılır. Bu kişinin başkalarının yaptıklarına ya da söylediklerine hiç aldırmaması gerektiği demek değildir. Bu sadece günlük hayatta önemli ve önemsiz şeyler arasında bir ayrım yapmak, kişinin gerekli gereksiz her şeye duygusunu, düşüncesini ve dikkatini o kadar vermemesi gerektiği anlamına gelir.

Kişinin söylediği, yaptığı, düşündüğü ve hissettiği her şey ruhu üstünde belli bir gerilim yaratır. Kişinin dengesini kaybetmesine neden olacak her şeyden kaçınması akıllıcadır. Kişi yaşamını bozan bütün etkilere karşı sıkı fakat sakin durmalıdır.

Doğal eğilim, dışarıdan gelen her saldırıya savunarak yanıt vermektir; böylece kişi dengesini kaybeder. Bu nedenle kendine hakim olma bütün başarı ve mutluluğun anahtarıdır. Bunun yanısıra, kendini birisi ondan istediği için bir şey yapmak ya da söylemek zorunda ya da mecburiyetinde hissedenler vardır ve bu şekilde gittikçe daha zayıflarlar; buna karşı kaba bir şekilde mücadele edenler de vardır ve her ikisi de hatalıdır. Kızmadan, sorun etmeden dengesini koruyabilenler yaşamın tekamülünde gerekli olan hakimiyeti kazanırlar.

Günlük hayatımızda dinginliğimizi, ruhumuzun huzurunu bozacak bütün etkilere karşı nasıl korunacağımızı bilmek son kerte gereklidir.

KaynakHazret İnayet Han, 'Karakter Yaratmak'
Fani
Alem ancak ilimle anlaşılabilir. İlim arttıkça da alemler değişir ve çoğalır. İşte biz bu ayrı ayrı alemleri süratle bir noktada toplayabildiğimizde insan oluruz.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz