Ruhumuza İyi Gelen Basit İşler

0
1757
Aydınlanmadan önce odun kesin, su taşıyın. Aydınlandıktan sonra odun kesin, su taşıyın.
— Bir Zen Deyişi

 

Bazen canımızdan bezeriz. Özellikle işte veya evde yoğun geçen zamanlardan sonra. Bazen iyi bir gece uykusundan sonra uyandığımızda bile “Kahretsin, uykumu alamadım, hala yorgunum. Başım ağrıyor.” diye düşündüğümüz çok olur.

Böyle zamanlarda, yapmamız gerekenleri yine de yapmaya çalışmak ne gerçekten işimize yarar, ne de çok anlamlı olur. En fazla ağlama nöbetlerine varır işin sonu. Eğer sadece biraz oturur ve dinlenirsek, sinir krizine yakalanmayacak kadar çok geniş bir alan yaratmış oluruz.

Çok beyin gücü gerektirmeyen basit işler yapmak, kalbimize ve ruhumuza inanılmaz derecede iyi gelir. Ellerimizi hareket ettirerek ve beynimizi az çalıştırarak yaptığımız işlerde, içimiz gevşeme, anlam ve başarma hislerinin keyif veren bir bileşimi ile dolar.

“Dünyayı fethetmemiş olabilirim, ama anda yaşarken huzurluyum. Bazen bu bile yeter.”

Her basit iş bu hisleri beraberinde getirmeyebilir. Tuvaleti fırçalamak, faturaları ödemek veya baca temizlemek kafadaki sorunu çözmeyip daha da kızıştırabilir. Ama Zen özellikli olan ve tekrarlanarak yapılan işler aşırı derecede sakinleştiricidir.

İşte onlardan bazıları . . .

Sebzeleri doğramak. Tüm ihtiyacımız olan bir soğan, birkaç havuç, bir çift kırmızı dolmalık biber, keskin bir bıçak ve büyük bir kesme tahtası. Kesme işleminin çıkardığı ses ve ritim, sebzelerin üst üste yığılmasını izlemek ve onları bir kaseye veya tencereye sıyırmak. Tüm bunlar, tuhaf bir biçimde ruhumuzu sakinleştirir.

Çorba yapmak. Sebzeleri doğradıktan sonra genelde atılan ikinci adımdır. Çorba yapmak, malzemeleri bir araya getirmek, sakinleşmek ve zevk verici kokularla ilgili bir iştir. Ev, yatıştırıcı bir aroma ve “sıcak yuva” hissi ile dolar. Herkesin sevdiği yemeklerden biridir.

Çamaşırları katlamak. Yumuşatıcı kokan bir yığın ılık ve temiz kıyafetler. Her birini çırptığınızda gelen “çat” sesi. Uçları üst üste getirerek katlama ve sevdikleriniz için düzenli raflar oluşturma zevki.

Ev hayvanınızın tüylerini taramak. Kedi besleyenler bilir. Eğer belli bir aralıklarla tüyleri taranmazsa, evin içinde top büyüklüğünde tüy yumakları dolaşır. Kucağımızda kedilerin tüylerini tararken zevkle oturacaklardır. Sıcacık ve mırıldanan bir kedicik ve taramanın o tekrarlanan hareketi gerçekten de çok rahatlatıcıdır.

Kenar dikmek. Bir kenar dikebilmek için terzi olmamıza gerek yok. Sadece teğel atmak bile insanı tatmin etmeye yeter. İğneyi kumaşa geçirip çıkarmak, küçük düzgün dikişler yapmak ve bu basit işi bitirmek bile bizi mutlu edebilir.

Bulaşıkları yıkamak. Bulaşık makinesine bulaşıkları koyup çıkarmak pek keyifli sayılmaz, ama elde bulaşık yıkamak ayrı bir hikayedir. Genelde elde yıkmak istemeyiz, çünkü çok zamanımızı alır. Eğer acele bir işimiz yoksa, bulaşık yıkaması çok keyiflidir. Bulaşıkları ılık sabunlu suyla yıkamak, soğuk suyla durulamak, temiz pamuklu bir havlu ile kurulamak ve düzgün bir şekilde raflara yerleştirmek, ah ne de güzeldir…

Çiçek ekmek. Sonbaharda havalar soğuduğunda çiçek ekmek, hayatın akışına girmenin sevgi dolu bir yoludur. Toprakta düzgün bir sıra küçük delik açmak, tatlı renkli çiçeklerle delikleri doldurmak, çevrelerine toprak sıkıştırmak ve onları sulamak kendimizi gün gibi ışıklı ve canlı hissettirecektir.

Masayı temizlemek. Çoğumuzun çalışma masası pek karmaşıktır. Muhtemelen bilgisayar, laptop, cep telefonu, fotoğraf makinesi, anahtarlar, küpeler, güneş gözlükleri, boş çay bardakları, yenilmiş üzüm salkımları, lamba, iki küçük hoparlör, telefon, takvim ve bazı kağıtlar masa üzerinde dağınık haldedir. Masamızı temizlemek, zihnimizi de temizler.

Ruhumuzu tatmin eden daha birçok iş var, ama hepsini tek tek burada sıralamaya gerek yok. Ekmek yapmak bile çok eğlenceli olabilirmiş gibi görünüyor. Duvarları boyamak da öyle. Güneşli bir günde araba yıkamak da eğlenceli olabilir. Ama illa da lastiklerin temizlenmesi ve araba koltuklarının makineyle alınması gibi detaylara girmeye gerek yok. Basit işlerin yapılmasının da, başlayıp bitirilmesinin de basit olması gerekir.

İşte bizim listemiz böyle. Peki ya sizinki nasıl?

KaynakÖzgün
Avatar
Dünyanın değişimini engelleyen tek kişi sensin. Kendini değiştir, o zaman dünyanın da gözlerinin önünde değiştiğini göreceksin!

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz