Doğum haritalarında su elementi güçlü olan kişiler doğumlarından itibaren elle tutulamaz, gözle görülemez unsurların yaşamda genellikle sanıldığından daha büyük bir rol oynadıklarının farkındadırlar. Su burçları duyguları ile temas içindedirler ve birçok insanın farkına bile varamayacakları nüansları hissederler. Su elementi duyguların ve derin saplantılı tutkulardan tüm yaradılışı sevmeyle ve kabullenmeyle ilgili boğucu korkulara kadar tüm duygusal tepkilerin dünyasını temsil eder. Duygular doğaları gereği kısmen bilinçdışı olduklarına göre, su burçları bilinçdışı zihnin gücünün farkındadırlar ve çoğunlukla kendilerini uyaran şeyin tam olarak ne olduğu konusunda bilinçsizdirler. Yaşamın derin boyutları hakkında büyük bir farkındalığa sahip olduklarında, en esin dolu ve duyarlı burç olurlar. Bu durumda, tüm yaradılışın birliğini hissederler ve diğer insanların duygularına empatik tepkiler vermeleri sayesinde onlara yardımcı olurlar. Ancak, kendi duygularının tam olarak farkında olmadıklarında, kendilerini saplantılı arzularla, mantıkdışı korkularla iteklenir ve en ufak tehdit karşısında aşırı hassas tepkiler verir durumda bulurlar.
Su burçları, suyun doğasına benzer şekilde, kendilerine ait bir biçimden ve katılıktan yoksundurlar. Bu nedenle kendi akışkanlıkları bir başkası tarafından, özellikle suyun güvenebileceği ve sırtını dayayabileceği bir katılığa sahip toprak burçları tarafından yönlendirilip biçim verildiğinde çok mutlu olurlar. Su burçları ateş ve hava burçları gibi güçlü kişiliğe sahip, taşkın ve sert kişilerden hoşlanmazlar. Kendilerine korunma ve güven duygusu veren daha ketum ve içine kapanık kişilerin yanında rahat ederler. Bu arada, su burçlarının bu ketumluk özellikleri aslında yanıltıcıdır; çünkü dışarıdan sakin görünmelerine rağmen, içeride daha derin düzeylerde, gizli akıntılarda onları dibe doğru çeken fırtınalar sürmektedir. Hatta zaman zaman su burçları çok sansasyonel olabilirler, çünkü eğer yaşamları çok tatsızlaşırsa farkına varmadan duygusal fırtınalar yaratırlar.
Su burçlarının hassasiyetleri o kadar büyük ve incinebilirlikleri o kadar yüksektir ki, eğer duygusal reaksiyonları kontrol altına alınıp uygun şekilde kanalize edilmezse, sonuçta en hafif rüzgardan etkilenebilecekleri tutarsız bir ruh haline girebilirler. Ancak, su burçlarının hassasiyetlerini bir zayıflık olarak kabul etmemek gerekir, çünkü su uzun vadede, özellikle konsantre şekilde yönlendirildiğinde çok güçlüdür ve nüfuz etme özelliğine sahiptir. Bu elementin gücünün en güzel örneğini bir 11. Yüzyıl Çin filozofunun sözlerinde görebiliriz:
“Tüm elementler arasında bir bilgenin hocası sudur. Su uysaldır ama bütünüyle zapt edicidir. Su ateşi söndürür ya da eğer kendisini yenilmiş durumda bulursa, biçim değiştirir ve buhar olarak kaçar. Su yumuşak toprağı yıkar, sürükler ya da bir kayayla karşılaşırsa çevresinde bir yol arar… Su atmosferi öyle doldurur ki rüzgar ölür. Su engellere aldatıcı bir alçakgönüllülükle boyun eğer, çünkü hiçbir güç onu denize doğru yönelmiş hedefinden alıkoyamaz. Su teslimiyetle fetheder; asla saldırmaz, ama son savaşı daima o kazanır.”
Son olarak, su elementi ruhun derinliklerindeki özlemlerin yavaş fakat kesin farkındalığı kanalıyla bilinçlenmek süreciyle bağlantılıdır. Su burçları içgüdüsel şekilde içsel sükunet için kendilerini dışsal etkilerden korumak zorunda olduklarını bilirler. Bu içsel huzur, derin yansımalar ve belirsiz algılamalar için gereklidir. Duygularının ve özlemlerinin gerçek doğasını kavramak, yavaş ve genellikle acılı bir süreçtir, ama gerçek dürtüleriyle yüzleşmeye gönüllü oldukları sürece, yıllar geçtikçe artan bir içsel mutluluğu garantilerler.